Mar 23, 2023 | Blog
Günümüz teknolojisinin ulaştığı nokta sonucunda birçok süreç, sistemsel olarak sürdürülmektedir. Bu sayede iş planlamalarının çok daha hızlı şekilde yerine getirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi, zaman tasarrufunun sağlanması, kapasitenin artırılması, işletme başarı hedeflerine ulaşılması ve kaliteli hizmet prensiplerinin yerine getirilmesi gibi çok sayıda avantajın elde edilmesi mümkün hale gelmektedir. Ancak tüm bu avantajların sağlanabilmesi için kalite sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Burada validasyon devreye girmektedir.
Sistem işlevleri, ürünler ya da süreçlerin önceden belirlenmiş olan gerekliliklere uygun olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yürütülen işlemlere V.A.L.İ.D.A.S.Y.O.N. adı verilmektedir. Bu işlemler sayesinde amaca uygunluğun ve kalite değerlendirmelerinin yapılması mümkün hale gelmektedir. Validasyon işlemleri özellikle tıp ve farmakoloji sektörlerinde oldukça büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda üretim, otomasyon, yazılım, bankacılık ve havalandırma sistemleri gibi iş kollarında da sıklıkla başvurulan yöntemlerin başında yer almaktadır.
Validasyon Nedir?
Validasyon sözcüğü, geçerlilik anlamına gelen valid sözcüğünden türemiştir. Süreçler, sistemsel fonksiyonlar ve ürünler için kullanılan bu tabir; üretim öncesinde belirlenen gerekliliklerinin etkin şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirmek amacıyla yapılan tüm çalışmaları kapsamaktadır. Bu çalışmalar sayesinde güvenilirlik ve kalite gibi önemli kriterlerin kontrol edilmesi mümkün hale gelmektedir.
Validation işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi, belirli süreçler dahilinde mümkün olmaktadır. Yapılan tüm çalışmaların belirli ölçümler kapsamında gerçekleştirilmesi ve sonuçların mutlaka belgelendirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda yalnızca sistemleri kullanan görevliler değil; objektif gözlem yapabilecek yetkililerin de rol alması büyük bir önem taşımaktadır. Bu sayede ISO 9000 gibi evrensel kalite değerleri dahilinde gerçekçi verilerin elde edilmesi mümkün hale gelmektedir.
Validasyon Hatası Nedir?
Validasyon işlemleri, sistemlerin planlanan hedeflere ve gerekliliklere uygun şekilde işleyip işlemediklerini ölçmek adına uygulanan çalışmalar bütünüdür. Doğrulama hatası olarak da tanımlanması mümkün olan validasyon hataları ise, yapılan ölçümlerin belirlenmiş gerekliliklere uygun olmadıkları anlamına gelmektedir. Bu nedenle oldukça önemli bir uyarı olarak kabul edilmektedir.
Validasyon hatası, sistemlerin hedeflenen kalite ya da güvenlik ilkelerine uygun olmadıklarını göstermektedir. Bu durum sonucunda soruna neden olan sistemlerin tespit edilmesi ve uygun iyileştirmelerin yapılması gerekmektedir. Aksi halde ölçümlerden hedeflenen sonuçların alınması mümkün olmayacaktır. Bu durum sonucunda ise sayısız risk faktörü ile karşı karşıya kalınması kaçınılmaz bir durum haline dönüşecektir.

validasyon yöntemleri
Validasyon Yöntemleri Nelerdir?
Bu çalışmalar, uygulama prosedürleri ve amaçlarına bağlı olarak 4 temel gruba ayrılmaktadır. Bu grupların ise kısaca şu şekilde açıklanması mümkündür:
- Prospektif-Validasyon: İleriye dönük validasyon çalışmaları olarak da adlandırılmaktadır. Ar-Ge süreçleri dahilinde gerçekleştirilen çalışmaları kapsamaktadır. Bu sayede üretim öncesinde istenen şartların ispatlanması mümkün hale gelmektedir.
- Retrospektif-Validasyon: Geriye dönük validasyon çalışmalarıdır. Ancak günümüzde birçok sektördeki geçerliliğini kaybetmiştir. Bu çalışmaların yürütülebilmesi için 20 ila 30 seri kadar üretim yapılmış olmalıdır. Bu sayede geriye dönük değerlendirmeler yapabilmek için yeterli veri elde edilmiş olacaktır. Ardından süreçlerin tekrarlanabilirliği, limit dışı durumların analiz edilebilmesi ve yöntem sürekliliği gibi konularda raporların hazırlanması mümkün hale gelmektedir.
- Concurrent-Validasyon: Eş zamanlı validasyon çalışmaları olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmalar dahilinde tekrar üretim kapsamında toplanan veriler mevcut değildir. Çünkü sınırlı seri üretimleri, düzensiz üretim süreçleri ya da üretim serilerinin değişim gösterdiği dönemlerde yapılan çalışmalardır. Yani üretim sırasında gerçekleştirilen uygulamalardır.
- Revalidasyon: Tekrar validasyon çalışmaları anlamına gelmektedir. Validasyon işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan tüm değişim işlemlerini kapsamaktadır. Bu sayede süreçlerin validasyon hatası sonucu ile karşılaşmadan tamamlanması mümkün hale gelmektedir.
Validasyon yöntemleri, hizmet sektörüne ve sistematik kapsamlara bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle uygun yöntemlerin alanında uzman kişiler tarafından planlanması, en etkili sonuçların alınabilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Validasyon ve Kalifikasyon
Validasyon işlemleri, sistemlerin belirlenen amaçlara ve gerekliliklere uygun şekilde işleyip işlemediklerini tespit etmek amacıyla uygulanan ölçüm çalışmalarıdır. Kalifikasyon işlemleri ise validasyon süreçleri dahilinde uygulanan tek bir basamaktır. Ancak bu basamak; belgelenmiş test planlarının hayata geçirilmesi, ekipmanların yazılımları, montajları, tasarımları, performansları ve operasyonları gibi çok sayıda sürecin yerine getirildiği konusunda güvence sunmaktan sorumludur.
Endüstriyel sistemler dahilinde validasyon ve kalifikasyon işlemleri, ayrılmaz iki farklı süreç olarak ele alınabilmektedir. İki kavram arasında kurulan bu ilişki sayesinde sistemlerin hatasız ve eksik şekilde fonksiyonlarını sürdürdükleri konusunda garanti sunulmuş olmaktadır. Aynı zamanda hedeflenen kalite standartlarına uygun bir işleyişin sağlandığı da ortaya konmaktadır. Bu sayede sistemler ve hizmetler dahilinde uygun güvencenin sağlanması mümkün hale gelmektedir.
Kalibrasyon ve Validasyon Arasındaki Fark Nedir?
Sistemlerin Ar-Ge aşamasından uygulama sonuçlarına kadar olan tüm süreç, kalite yönetim sistemleri dahilinde ölçülmektedir. Bu sayede sistemlerin belirlenmiş gereklilikler ve amaçlara uygun şekilde işleyip işlemediklerini ölçmek mümkün olmaktadır. Bu durum ise birbirleri ile sıkı ilişkiler içerisinde olan kalifikasyon, validasyon ve kalibrasyon kavramlarının hayata geçirilmesi ile birlikte gerçekleşmektedir.
Validasyon çalışmaları, gerekliliklerin karşılanıp karşılanmadığını ölçerken kalifikasyon çalışmaları, gerekliliklerin karşılandığı konusunda güvence sunmaktadır. Kalibrasyon çalışmaları ise sistemlerin belirlenmiş aralıklar dahilinde çalışması ve hatasız sonuçların elde edilmesi aşamalarından sorumludur. Bu nedenle birbirleri ile ilintili kavramlar olsalar da amaçları tamamen farklıdır.

validasyon nasıl yapılır
İşyerinde Validasyon Nasıl Yapılır?
Validasyon işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için izlenmesi gereken bazı temel adımlar bulunmaktadır. Bu adımların ise kısaca şu şekilde sıralanması gerekmektedir:
- Yönetim kalibrasyonunun sağlanması,
- Validasyon parametrelerinin belirlenmesi,
- Doğru analiz sonuçlarına ulaşabilmek için özgünlüğün sağlanması,
- Karşılaştırma ve analiz etme gibi doğruluk kriterlerinin sağlanması,
- Ölçüm sonuçlarında kesinliğin elde edilmesi,
- Gözlemlenebilme ve tayin sınırlarının belirlenmesi,
- Doğrusallık parametrelerinin analiz edilmesi,
- Çalışma aralıklarının tespit edilmesi,
- Kararlılık ve sağlamlık ölçümlerinin yapılması,
- Tutarlılığın saptanması,
- Stabilitenin takip edilmesidir.
Validasyon uygulama adımlarının uygun şekilde takip edilmesi ile birlikte en doğru sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır. Bu sayede doğru tespitlerin ve iyileştirmelerin yapılması gibi amaçlara ulaşılabilmektedir.

validation report
Validasyon Raporu Nasıl Hazırlanır?
Önemli! Validasyon raporu hazırlama aşamaları, amaçlara ve hizmet sektörlerine göre değişebilmektedir. Ancak rapor hazırlama sırasında şu detaylara yer verilmesi gerekmektedir:
- Elde edilen tüm veri değerlendirmelerinin uygun bir formatta raporlanması,
- Çalışan ekipmanlar, metotlar, operatörler, validasyon tarihleri ve analiz sonuçlarının belirtilmesi,
- Hazırlanan raporların istatistik hesaplamaları, ham veriler ve yorumlara dair ek dosyalarıyla desteklenmesidir.
Hazırlanan raporlarının süreçte yer alan tüm personeller tarafından değerlendirilmesi oldukça önem taşımaktadır. Aynı zamanda görev ataması yeni yapılmış olan personellerin de sürece dahil olmadan öncesinde bu raporları incelemeleri tavsiye edilmektedir.
Validasyon Testi Nedir?
Validasyon testi, çok sayıda aşamadan oluşan ve objektif verilerin elde edilmesini sağlayan ölçümleri kapsamaktadır. Her ölçüm için kullanılan farklı formülasyonlar bulunmaktadır. Bu sayede minimum tayin limiti, işlemlerin tekrarlanabilirliği, doğruluğu ve ürünlerin tekrar üretilebilirlik seviyeleri gibi kritik konularda en etkili yanıtların alınması mümkün hale gelmektedir.
Validasyon sonuçları öğrenildikten sonrasında doğrulama işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Böylece veri sonuçlarının teyit edilmesi mümkün olmaktadır. Ardından tüm sonuçların istatistik değerler dahilinde analiz edilmesi ve raporlanması gerekmektedir. Bu sayede standart sapma payı, ortalama değer hesaplaması, ortalamaların kontrol edilmesi ve tekrarlanabilirlik gibi konularda gerekli iyileştirmelerin yapılması mümkün hale gelmektedir.
Proses Validasyonu Nedir?
Proses validasyonu kavramı, sistemlerin önceden belirlenmiş olan kalite standartlarını karşılayacağına dair yüksek derecede garanti sunan kanıtların belgelenmesi çalışmalarını kapsamaktadır. Bu bağlamda tasarım süreçlerinden üretim süreçlerine kadar uzanan tüm aşamalarda kaliteli üretim yapabilme kapasitesinin gerçekçi verilerle kanıtlanması olarak da tanımlanması mümkündür.
Proses-validasyon işlemlerinin yapılabilmesi için kanıt niteliği taşıyan tüm verilerin toplanması gerekmektedir. Ardından gerekli analizleri yürüterek uygunluk kriterlerinin karşılandığı kanıtlanmalıdır. Yapılan tüm çalışmalar, istatistiksel ve bilimsel kuramlar dahilinde kanıt niteliği taşımalıdır. Aksi halde geçerliliği kabul edilmemektedir.
Analitik Yöntem Validasyonu
Analitik metot validasyonu olarak da adlandırılan analitik yöntem validasyonu, yöntemlerin performansları ve sonuçlarını değişkenlere bağlı olarak ölçme ve test etme çalışmalarını kapsayan bir tabirdir. Bu sayede süreçlerde alınan kararlar, farklı şartlar dahilinde elde edilen ölçüm sonuçlarına uygun şekilde belirlenebilmektedir. Bu durum ise akılcı ve doğru kararların alınabilmesi açısından oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta ise kararların tekrarlanabilir olmasıdır.
Validasyon Kodu Nedir?
Validasyon işlemleri sonucunda sistemlerin belirlenen gereklilikleri karşılayamadığının tespit edilmesi, validation error alınmasına neden olmaktadır. Ancak bu hatanın hangi nedenden dolayı oluştuğunu belirlemek ciddi bir zaman kaybına neden olabilmektedir. Bu nedenle dijital sistemler, belirli hataları tanımlamak amacıyla kullanılan evrensel kodlardan yararlanmaktadır. Bu validasyon kodları sayesinde hatanın tanımlanması ve giderilmesi mümkün hale gelmektedir.
Validasyon Prosedürü
Validasyon prosedürü, yapılan tüm çalışmaların belirli şartlar dahilinde gerekli yeterliliğe sahip olmasını zorunlu kılmaktadır. Aynı zamanda bu şartlar, validasyon prosedürü dahilinde belirlenmektedir. Bu sayede yapılması gereken işlemler, ölçümler ve raporlama süreçleri gibi kriterlerin netlik kazanması mümkün olmaktadır.
Hazırlanan raporların bilimsel kanıt niteliği taşıması, tüm aşamaların belgelenmesi, kayıtların güvenli şekilde muhafaza edilmesi ve değerlendirmelerin birden fazla göz tarafından yapılması gibi zorunluluklar; validasyon prosedürü dahilinde koşulan şartlara örnek olarak gösterilebilmektedir. Prosedüre uygun olmayan çalışmaların ise geçerlilik ve kalite standartlarını sağladığı iddiası kabul görmemektedir.
Mar 14, 2023 | Blog
Endüstri 4.0’da Yatay Dikey Entegrasyon; Geriye doğru ve ileriye doğru, yatay ve dikey bütünleşme gerçekleşerek firmanın büyümesi sağlanmaktadır. Firmanın izlediği büyüme stratejisinin önemli bir adımı da farklı firmalar ile birleşmeye gidilmesidir. Bu birleşme esnasında endüstri 4.0 yenilikleri muhakkak kullanılmalı ve sorunsuz bir entegrasyon sağlanmalıdır.
Endüstri 4.0’da yatay dikey entegrasyonun en iyi bir şekilde çalışması adına “bilgi ve veri” büyük bir önem taşımaktadır. Veri depolama işleminin düzgün bir biçimde devam edilmesi adına bulut sistemi devreye girmelidir. Ayrıca verilerin işlenmesi daha anlamlı bir hale gelebilmesi için veri madenciliği önemli kıstaslar arasındadır. Doğru verilerle doğru bir bir büyüme gerçekleştirmek elzemdir. Bu doğru veriler ile büyümek için en önemli etken ise bütünleşmektedir. Bütünleşmek iki şekilde olmaktadır. Biri yatay bütünleşme diğeri ise dikey bütünleşmedir.

Endüstri 40 Yatay Entegrasyon
Yatay Entegrasyon (yatay bütünleşme)
Bu çalışma kapsamında endüstri 4.0 için herhangi bir sektördeki firma adına boyutu yükseltmek, büyümek, rekabeti minimum seviye çekmek ile birlikte ürün ve hizmet zenginliğini daha yukarılara çekmek adına ya da müşteriler ile piyasaya en iyi erişimi sağlamak için yatay entegrasyon büyük bir önem arz etmektedir. Burada aslına bakılırsa temel amaç aynı sektördeki farklı şirketleri baz alarak onları incelemek ve buna göre artı eksileri ortaya çıkarmak sureti ile kısa ya da uzun vadeli tehditleri görmektir. Büyüme potansiyeli incelemek ve buna göre tüm riskleri analiz ederek en doğru stratejik planlamayı oluşturmak gereklidir.
Kısacası buradaki amaç, şirketin kendi değerlerini incelemek kapsamı içerisinde yorumlanır. Burada herhangi bir firma aynı sektördeki farklı bir firmayı bünyesine genel olarak satın alma yolu ile katar. Tüm riskleri en az seviyeye indirmek sureti ile şirketin büyümesine büyük bir katkı yakalar. Bu konuda birçok değişik sektör kapsamında dünyada örnekler bulunmaktadır. Aynı alandaki bir şirketi satın almakla birlikte farklı firmalarla büyüme hacmini genişletmek; bütün olumsuz durumları şirket adına ortadan kaldırır.

Endüstri 40 Dikey entegrasyon
Dikey Entegrasyon (dikey bütünleşme)
Dikey entegrasyon sisteminde ise; aynı sektöre hizmet veren tedarikçi veya müşteri kanalını kullanmak suretiyle farklı bir şirketi bünyesine katarak büyümeyi ve genişlemeyi daha güçlü bir hale getirir. Bu durum birleşme ya da satın alma olarak iki farklı şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Üretim maliyetlerini azaltmak, tedarik zincirini güçlendirmek, kârı dengelemek ve dağıtımı en iyi hale getirebilmek adına endüstri 4.0 işlemi kapsamında dikey entegrasyon büyük bir önem arz etmektedir. Burada ileri yönlü dikey entegrasyon ile birlikte müşteri satın alma yoluna gidilir. Geri yönlü dikey entegrasyon kapsamında ise tedarikçi ile birleşme durumu ön plana çıkarılarak sağlanır. Ancak bu iki sistem (Endüstri 4.0’da Yatay Dikey Entegrasyon) gerçekleştirirken mutlaka rakipleri en iyi şekilde analiz etmeli ve buna göre işlemler sağlanmalıdır.
Feb 25, 2023 | Blog
Yararlı bilgiler bulma, sonuçlara varma ve karar alma sürecini destekleme amacıyla verileri inceleme, temizleme, dönüştürme ve modelleme sürecine Veri Analizi adı verilir.
Veri analizi için çeşitli teknikler ve yaklaşımlar vardır.
İstatistiklerdeki veri analizi genellikle tanımlayıcı istatistiklere, açıklayıcı veri analizine (EDA) ve doğrulayıcı veri analizine (CDA) ayrılmıştır. Veri temizleme, aykırı değerleri ve diğer yanlış ve istenmeyen bilgileri düzeltme işlemidir.
Temizlenecek veri türüne bağlı olarak kullanılacak çeşitli veri temizleme işlemleri vardır. Kantitatif veri yöntemleri için, verilerdeki anormallikten kurtulmak için aykırı değer tespiti kullanılabilir.
Veri analizi, veri madenciliği ve Business Intelligence (BI) ‘in temel bir bileşenidir ve işletme kararlarını yönlendiren iç görü kazanmada anahtar rol oynar. Kuruluşlar, büyük veri yönetimi çözümlerini ve verileri işlemeye uygun iç görülere dönüştürmek için veri analizini kullanan müşteri deneyimi yönetimi çözümlerini kullanarak çok sayıda kaynaktan gelen verileri analiz eder.
Veri Analizi Modeli
Her şirket kendi veri gereksinimlerine ve hedeflerine sahip olmasına rağmen, kuruluşlar ve veri analiz süreçlerinde tutarlı kalan yedi adım bulunmaktadır:
Amaçlara karar vermek: İşletmenin amaçlarına doğru ilerlemekte olup olmadığını belirlemek için ölçülebilir bir yol geliştirmek için veri bilim ekiplerinin hedefleri belirlenmeli, ölçümleri veya performans göstergeleri erken tanımlanmalıdır.
Veri toplama: Daha iyi modeller oluşturmak ve daha fazla harekete geçirilebilir bilgiler edinmek için çeşitli kaynaklardan mümkün olduğunca çok veri toplanmalıdır.
Veri temizleme: Doğru sonuçları üretmek ve yanlış sonuçlar çıkarmamak için veri kalitesi iyileştirilmeli ve süreç otomatikleştirilmelidir ancak çalışanların veri temizliğini denetlemesi ve doğruluğunu sağlaması gerekmektedir.
Veri bilim ekibi yetiştirme: Bilim ekibi kurulurken, veri modelleme ve tahminler konusunda uzman altyapı mühendisleri, yazılım geliştiriciler, ETL uzmanları ve ileri düzeyde istatistik bilgi kavramına sahip uzmanlar dahil edilmelidir. Sonrasında kurulan ekibe veri toplama ve analizini otomatikleştirmek için ihtiyaç duyulan büyük ölçekli veri analiz platformları verilmelidir.
Optimizasyon ve Tekrarlama: Doğru tahminler oluşturmak, hedeflere ulaşmak ve tutarlı bir şekilde izlemek ve raporlamak için işlemler tekrarlanarak mükemmelliğe ulaşılabilir.

veri analizi
Veri Analizinin Yararları ve Zorlukları
Kurumların ve işletmelerin daha iyi kararlar almak, müşterilerine hizmet etmek ve üretkenliği ve geliri artırmak için ihtiyaç duydukları bilgileri edinmeleri için kanıtlanmış bir yol olan veri analizi, üretici firmalar için de çok önemlidir. Üretici firmalar için veri analizinin en önemli noktası ise üretim maliyetinde düşüş sağlanmasıdır.
Ancak, günümüzde veri sayısı oldukça fazla ve bundan dolayı veri analizi her zaman kolaylık anlamına gelmemektedir. Yani, tüm verilerin ele alınması ve sunulması, veri analizinin en zorlu yönlerinden ikisidir. Geleneksel mimariler ve altyapılar, günümüzde üretilmekte olan büyük miktarda veriyi idare edememektedir ve karar vericiler verilerden eyleme geçirilebilir bir bakış açısı elde etmenin beklenenden daha uzun sürdüğünü görebilmektedir.
Neyse ki, veri yönetimi ve müşteri yönetimi çözümleri, firmalara müşteri etkileşimlerini dinleme, davranışlardan ve bağlamsal bilgilerden öğrenme, daha etkili işlem yapılabilir bilgiler oluşturma ve hedefleri optimize etmek ve iş uygulamalarını iyileştirmek için iç görüler hakkında daha akıllıca uygulama yapma yeteneği verir.
Veri Analizini Anlamak
Verianalizi, birbirinden bağımsız ve çeşitli veri analizi çeşitlerini çerçeveleyen geniş bir terimdir. Her çeşit veri, analize tabi durumları düzeltmek ve daha sağlıklı hale getirmek için kullanılabilecek verileri sağlamak için veri analitiği yöntemleri ile düzenlenebilir.
Örneğin; üretim firmaları genellikle farklı makine türleri için iş gerçekleşme sürecini, duruş zamanını ve işleme kuyruğunu kaydeder ve sonrasında iş sürecini daha iyi koordine etmek için gelen bilgileri analize tabi tutar. Bu şekilde işlenecek süreç sonunda makinalar en yüksek verimde çalışacaklardır. Veri analizlerini anlamak, verimlilik analizi sonuçlarına pozitif olarak yansımaktadır.
Veri analizi, üretimdeki darboğazları işaret etmekten çok daha fazlasını yapabilmektedir. Oyun firmaları, oyun sistemlerinde aktif olan kullanıcıların genelini oyun içerisinde online tutmaya yarayan, oyuncular için aktiflik ödülü olan oyun içi etkinlikleri düzenlemek için veri analitiğini kullanmaktadır.
Başlanan veri analizi süreci birkaç farklı adımı içerir:
- İlk adım, veri gereksinimlerini veya verilerin nasıl gruplandırıldığını belirlemektir. Veriler yaş, demografik, gelir veya cinsiyete göre ayrılabilir. Veri değerleri sayısal olabilir veya kategorilere ayrılabilir.
- Veri analitiklerinde ikinci adım, onu toplama sürecidir. Bu, bilgisayarlar, çevrimiçi kaynaklar, kameralar, çevre kaynakları veya personel gibi çeşitli kaynaklar aracılığıyla yapılabilir.
- Veriler toplandıktan sonra, analiz edilebilmesi için düzenlenmesi gerekmektedir. Organizasyon, elektronik veri tabanında veya istatistiksel veri alabilen başka bir yazılım şeklinde gerçekleştirilebilir.
- Veriler sonraki analizden önce temizlenir. Bu temizleme işlemi, hata ve eksik veri olmadığından emin olmak için yapılmaktadır. Bu adım, analiz edilecek bir verinin, veri analistine gitmeden önce tüm hataları ortadan kaldırması anlamına gelmektedir.
Önemli: Veri analizi, analistin zaten bildiği şeylere dayanarak sonuca varmaya odaklanır.
- Veri analitiği, bu bilgiler hakkında sonuçlar çıkarmak için ham verileri analiz etme bilimidir.
- Veri analitiği yöntem ve prosedürleri, insan tüketiminde kullanılacak olan ham bilgiler üzerinde işleyen mekanik prosedür ve algoritmalarla otomatik hale getirilmiştir.
- Veri analizi, bir işletmenin performansını iyileştirmesinde destek olmaktadır.

veri analizi önemi
Veri Analizleri Neden Önemli?
İşletmelerin performanslarını optimize etmek için veri analizi sistemi kullanlır. Bunu iş modeline uygulamak, şirketlerin iş yapabilmesinin daha etkili yollarını belirleyerek ve büyük miktarda veri depolayarak maliyetlerini azaltmasına yardımcı olmaktadır.
Bir şirket ayrıca daha iyi iş kararları almak, yeni ve daha iyi ürün ya da hizmetlere yol açabilecek müşteri eğilimlerini ve memnuniyetini analiz etmek için veri analitiklerini kullanabilmektedir.
Veri Analizi Türleri
Veri analizleri temel olarak dört ana tür içerisinde incelenmektedir.
Tanımlayıcı analiz: Zamanı belirli bir sürecin bu zaman içerisinde ne şekilde işlediği ile ilgilenmektedir.
Tanısal analitik: bir durumun nedeni üzerinde daha fazla durmaktadır. Bu, daha çeşitli veri girişleri ve biraz varsayımlar içerecektir.
Tahmine dayalı analitik: Yakın vadede gerçekleşebilecek olan olaya doğru hareket etmektedir.
Reçeteli analitik: Bir hareket rotası önermektedir.
Feb 19, 2023 | Blog
Kestirimci bakım, evrensel dilde predictive maintenance olarak adlandırılan dijital bir bakım yöntemidir. Bu yöntem sayesinde döner ekipmanlar ve elektrik motorları üzerinden toplanan veriler profesyonel bir şekilde analiz edilmektedir. Böylece yaşanması muhtemel olan arızaların tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir. Bu durum, beklenmeyen arızaların oluşması ve sistemler üzerinde plansız duruşların önlenmesi açısından oldukça avantajlı bir çözüm sunmaktadır.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte dijitalleşme süreçleri de hayli önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleme sonucunda dijital sistemlerin geliştirilmesi ve bakımlarının düzenli şekilde yapılması sayesinde birçok çalışma yürütülmektedir. Veri gücünün artırılmasını sağlama konusunda en önemli çalışmalar arasında yer alan yöntemlerden biri de önleyici bakım uygulamalarıdır.
Kestirimci Bakım Nedir?
Dijitalleşme süreçlerinin hızlı bir şekilde yükselmesi ile birlikte, bakım yöntemleri de hayli önemli bir konuya dönüşmüştür. Çünkü bakım işlemleri, dijitalleşme sonucunda elde edilen verimlilik artışı, uzaktan erişim ve kontrol gibi avantajların sürdürülebilmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda sistemlerin daha verimli ve etkili çalışmalar yürüterek risk analizleri yapmasına da imkan tanımaktadır.
Genel olarak predictive maintenance olarak da adlandırılan kestirimci bakım uygulamaları, veri gücünü ortaya çıkaran yöntemlerin başında yer almaktadır. Aynı zamanda sistem üzerinde bulunan tüm döner ekipmanlar ve elektrik motorları üzerinde kullanılan bir yöntemdir. Tam zamanında bakım türleri arasında yer alan bu uygulamalar, ekipmanlar ve makineler üzerinden fiziksel verileri alarak işlemektedir. Sıcaklık ve titreşim gibi verilerin analiz sonuçları ise yaşanması muhtemel olan arıza zamanının belirlenmesine olanak tanımaktadır.
Sistem arızaların yeteri kadar zaman öncesinden ve doğru şekilde tespit edilmesi ile birlikte işletmeler birçok avantaj elde edebilmektedir. Çünkü önleyici bakım yöntemleri ile iş planlamasına uygun olacak şekilde çalışmaların sürdürülmesi, zaman ve maliyet tasarrufunun sağlanması gibi kazanımlar mümkün olmaktadır. Önleyici bakımlar ise yapılması gereken bakım çalışmalarının ne zaman yapılması gerektiğini gösterecek şekilde hizmet içi ekipmanlarının durum değerlendirmelerini yapmaktadır.
Kestirimci bakım uygulamaları, geleneksel makine öğrenimi yaklaşımları ile gerçekleştirilmektedir. Bu sayede sistemin içerisinde bulunduğu durumu tanımlamak mümkün hale gelmektedir. Yapılan tanımlama ise gelecek senaryolarının gerçekçi bir şekilde değerlendirilebilmesi için kullanılmaktadır. Bu özelliği ile kestirimci bakım yöntemleri, gerçek veriler yerine tahminler üzerinden işlem yapan önleyici bakım uygulamalarından ayrılmaktadır.

kestirimci bakım işletmelerde nasıl yapılır
Önleyici / Kestirimci Bakım Nasıl Yapılır?
Önleyici – Kestirimci bakım uygulamaları, makineler üzerinden belirli sürelerde alınmış fiziksel ölçümlerin izlenmesi ve yaşanması muhtemel olan risk faktörlerinin yeterli zaman öncesinde tespit edilmesi prensibi ile hayata geçirilmiş yöntemlerdir. Bu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için veri toplama, işleme, arıza tespiti, üretim planlama ve optimizasyon gibi süreçlerin tamamlanması gerekmektedir. Bu nedenle işletmelerin gerekli olan sistemleri satın almaları ve aktif şekilde çalışır hale getirmeleri gerekmektedir. önleyici bakımların nasıl yapıldığını ise kısaca şu şekilde açıklamak mümkündür:
- Veri Toplama: Uygun cihazlar ve programlar sayesinde makinelerden periyodik ölçümlerin alınması ile başlayan süreçtir. Toplanan veriler, özel bir cihaz üzerinde depolanmaktadır. Bu sayede makinelerin gerçek zamanlı durumları hakkında doğru bilgi sahibi olunması mümkün hale gelmektedir.
- Analiz Etme: Veri toplama cihazı üzerinde biriken veriler, işletme yetkilileri ve çözüm ortağı hizmetleri sunan firma görevlileri tarafından değerlendirilmektedir. Bu noktada verilerin analiz edilmeye hazır halde, alanında uzman olan firma görevlilerine teslim edilmesi de mümkündür. Bu sayede veri analizleri hazır bir şekilde işletme yetkililerine teslim edilecektir. Böylece veri işleme ve arıza analizi gibi süreçlerin yönetilmesi mümkün hale gelmektedir.
- Planlama: Analiz edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda gerçekleştirilen arıza tespitlerine karşı alınması gereken önlemlerin planlandığı aşamadır. Bu planlamaların profesyonel şekilde yapılması ile makine ömrünün uzatılması, arızaların meydana gelmeden öncesinde önlenmesi ve beklenmeyen duruşların engellenmesi gibi avantajlar sağlamak mümkün hale gelmektedir.
- Optimizasyon: Yapılan planlamalar dahilinde riskler karşısında alınacak önlemler belirlenmektedir. Bu önlemlerin hayata geçirilmesi içinse sistemler üzerinde bazı optimizasyon çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Böylece tüm sistemler, yapılan planlamalara uygun şekilde ve uyumlu şekilde çalışmalarını sürdürecektir.
Kestirimci bakım uygulamalarının gerçekleştirilmesi için birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler, kullanılan sistemlere ve işletmelerin hizmet verdikleri sektörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Tüm bu işlemleri gerçekleştirmek için sistemlerin satın alınmasının yanı sıra dışarıdan hizmet alarak temin edilmesi de mümkündür.
Kestirimci Bakım Avantajları Nelerdir?
Makinelerde yaşanan plansız duruşlar ve beklenmeyen arızaların önlenebilmesi amacıyla uygulanan kestirimci bakım uygulamaları ile süreçlerdeki anomaliler ya da sorunların tespit edilmesi de mümkün hale gelmektedir. Aynı zamanda doğru şekilde yönetilmesi sonucunda işletmelerin birçok avantajı elde etmeleri de mümkün hale gelmektedir. Önleyici bakım avantajlarının ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
- Karşılaşılan beklenmeyen arıza sayılarının minimum seviyeye indirgenmesi,
- Makineler ve ekipmanların en üst düzeyde çalışma süresine sahip olmaları,
- Bakım işlemleri için ayrılması gereken sürenin düşürülmesi,
- Onarım işlemleri için yapılması gereken maliyetlerin azaltılması,
- Sistemsel bakımların yalnızca ihtiyaç duyulan gerçek zamanlarda yapılması sayesinde zaman ve maddi konularda kar sağlamak,
- Uzun vadeli bakım işlemleri için gereken zaman ve maliyetlerin düşürülmesi,
- Motorla, döner ekipmanlar ve diğer yardımcı aksesuarların ömürlerinin uzatılması,
- Plansız duruşları engelleyerek çalışma planlarının en etkili ve verimli şekilde sürdürülmesi,
- Motorlar ve döner ekipmanların harcadığı enerji miktarında tasarruf sağlanması,
- Cihazlar için gereken stok ve yedek parça ihtiyacının azaltılması sayesinde kar sağlanmasıdır.
Kestirimci bakım uygulamaları ile tesis güvenliğinin sağlanması, çevreye zararlı uygulamaların azaltılması ve kazaların önlenmesi gibi avantajları da sağlamak mümkündür. Bu nedenle işletmeler için oldukça cazip hizmetler sunmaktadır.
Endüstriyel Kestirimci Bakımın Temelleri
Endüstriyel kestirimci bakımlar, temelde vibrasyon analizine dayanmaktadır. Makine dinamiğinin en önemli prosedürü olan bu titreşim analizleri ile makinelerin gerçek zamanlı durumlarını tespit etmek mümkün hale gelmektedir. En basit hali ile arıza gösteren makinelerde titreme sorunu görülmektedir. Kestirimci bakım uygulamalar ise bu titremelerin analiz edilmesi ve sebebinin belirlenebilmesi için gereken parametreler hakkında grafiklerin hazırlanmasına yardımcı olmaktadır. Ancak süreç içerisinde basınç, güç, sıcaklık, gürültü, yağ kalitesi, akım, açısal hız ve sızdırma gibi farklı teknik ve uygulamalar da kullanılmaktadır.

Önleyici Kestirimci Bakım Uygulamaları
Önleyici-Kestirimci bakım uygulamaları, birçok farklı parametreye ait verilerin analiz edilmesi sonucunda gerçekleştirilmektedir. Günümüzde en sık kullanılan 4 temel uygulamanın ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
- Sıcaklık Görüntüleme Uygulamaları: Termal kameralar ve kızılötesi ışınların bir arada kullanılması sonucunda gerçekleştirilen uygulamalardır. Sensörler, makine parçalarının ısılarını belirleme özelliğine sahiptir. Böylece aşırı ısı nedeniyle yaşanması muhtemel olan yavaşlamalar, arızalar ve kazaların önceden belirlenmesi mümkün hale gelmektedir.
- Parçacık ve Yağ Uygulamaları: Geleneksel önleyici bakım uygulamaları arasında yer almaktadır. Sistemlerde kullanılan yağın şartları, kimyasal analizleri ve kalitesi çalışma performansı üzerinde belirleyici bir etmendir. Aynı zamanda yağ numuneleri içerisinde bulunan parçacıklar, makinelerde görülen aşınmaların tespit edilmesinde önemli bir role sahiptir.
- Ultrasonik Uygulamalar: Makineler ve döner ekipmanların her biri, belirli bir ultrasonik ses dalgasına sahiptir. Yayılan bu sesin farklı şekilde duyulması, bölgede bir aksilik görüldüğünü belirtmektedir. Bu nedenle ultrasonik dedektör kullanımı, sık başvurulan bir kestirimci bakim uygulamasıdır.
- Vibrasyon Analizi: Titreşim, mekanik dinamik alanındaki en önemli unsurların başında yer almaktadır. Bu nedenle çeşitli ekipmanların aracılığı ile makinelerin titreşim seviyeleri ölçülmektedir. Bu sayede arızaların erken dönemde tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir.
Önleyici bakım uygulamaları ile makinelerde görülen genel elektrik ve proses arızalarının erken dönemlerde tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir. Bu sayede bakım ve onarım çalışmalarının erken dönemlerde gerçekleştirilmesi mümkün olmaktadır.
Kestirimci Bakım Teknikleri
Önleyici bakım teknikleri, tercih edilen uygulama metodlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak ısı görüntüleme uygulamaları, vibrasyon analizleri, ultrasonik uygulamalar, parçacık ve yağ uygulamaları gibi sık kullanılan yöntemler üzerinden gerçekleştirilmektedir. Uygulama teknikleri, kullanılan sistemlerin özelliklerine ve işletmelerin hizmet verdikleri sektörlere göre farklı olabilmektedir.
Kestirimci bakım teknikleri, bakım yapılması gereken zamanların doğru şekilde tespit edilmesi ve cihazların durumlarının gerçekçi şekilde değerlendirilmesi amacıyla uygulanan tüm işlemleri kapsamaktadır. Bu sayede maliyet ve zaman tasarruflarının sağlanması mümkün hale gelmektedir. Girdap akımları, manyetik parçacık, sızdırmazlık ve termografik uygulamalar ise sektörlere bağlı olarak uygulanan diğer tekniklere örnek gösterilebilmektedir.
Kestirimci Önleyici Bakım Talimatı
Kestirimci bakım talimatı, uygulanacak olan yöntemler ve uygulama tekniğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu talimatlar genel olarak;
- Sistem kurulumu,
- İşleyiş prosedürleri,
- Kullanım aşamaları,
- Müdahale bilgileri,
- Kısıtlı kullanım süreçleri,
- Demontaj bilgileri gibi teknik aşamaları kapsamaktadır.
Kestirimci bakım talimatları, mutlaka alanında uzman ve yetkin kişiler tarafından dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Bu sayede sistemlerin aktif ve etkili şekilde kullanılması; hedeflenen avantajların sağlanması mümkün olacaktır.
Titreşim Analizi ile Kestirimci Bakım
Titreşim analizi ile kestirimci bakım işlemleri, en yaygın uygulama yöntemlerinin başında yer almaktadır. Çünkü vibrasyon analizi olarak da adlandırılan bu teknik, mekanik dinamiğinin en önemli unsurları arasında yer almaktadır.
Her cihaz çalışırken belirli ölçüde titreşim dalgası yaymaktadır. Arıza ya da diğer anomaliler sırasında ise bu titreşim seviyesi artış göstermektedir. Bu nedenle titreşim ölçümlerinin yapılması ve analiz edilmesi sonucunda önleyici bakım amaçlarına erişmek mümkün hale gelmektedir.
Kestirimci Bakim Cihazları
Kestirimci bakım işlemlerinin uygulanabilmesi için, tercih edilen yöntemlere bağlı olarak farklı cihazların kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu cihazların ise kısaca şu şekilde örneklendirilmesi mümkündür:
- Ultrasonik kaçak tespit cihazları,
- Vibrasyon izleme ve koruma sensörleri,
- Makine anomali tespit sistemleri,
- Dinamik tarama modülleri,
- Makine izleme ve koruma sistemleri,
- Veri toplama ve analiz cihazları,
- Yağlama cihazlarıdır.
Kestırımcı bakım işlemleri için kullanılan cihazlar, uygulama tekniklerine bağlı olarak da değişiklik gösterebilmektedir. Ancak en sık ihtiyaç duyulan cihazlar, izleme ve koruma sistemleridir.
Kestirimci Bakım Yapan Firmalar
Kestirimci bakım uygulamaları, yeni nesil fabrika işletim sistemleri üzerine hizmet sunan firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak hedeflenen avantajların elde edilebilmesi için doğru firma seçiminin yapılabilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Aksi halde sistemlerin etkili şekilde çalışması mümkün olmayacaktır.
İnovasyon, AR-GE, sosyal sorumluluk ve insan kaynakları politikaları ile her zaman için rakiplerinden bir adım önde olmayı başaran Cormind; kurulduğu günden itibaren tüm işletmeler için en etkili çözüm önerilerini sunmayı sürdürmektedir. Diğer tüm işlemlerde olduğu gibi, kestırımcı bakım uygulamaları için de en profesyonel hizmetlerin Cormind ailesinden alınması mümkündür.
Önleyici Bakım Formu
Önleyici bakım formu, cihazlarda yapılan tüm kestirimci bakım işlemlerine ait detayların yer aldığı ve sistem üzerine kaydedildiği belgelerdir. Bu belgelerde ölçüm değerleri, belge numarası, notlar ve açıklamalar gibi çok sayıda veri yer almaktadır. Aynı zamanda bakımların hangi tarihlerde, saatlerde, kim tarafından ve hangi amaçla yapıldığı gibi verilere ulaşılması da mümkün hale gelmektedir. Böylece geriye dönük takiplerin yapılması ve benzer durumlarda analiz verilerine erişim sağlanması gibi avantajların elde edilmesi mümkün olmaktadır.
Feb 6, 2023 | Blog
Bir TPM hesabı olarak bilinen OEE, bütün farklı ekipmanların ne şekilde ve nasıl bir ölçüde kullanıldığını ortaya çıkaran bir sistemdir. Bu kapsamda birçok konu ele alınır. Söz konusu arızalar, duruşlar, ekipman ayarları ile birlikte çalışma hızında meydana gelebilecek olası azalmaların yanı sıra, tekrar işlem veya ıstarkalar gibi kayıp durumlarına odaklanılmaktadır.
Oee işlemi kapsamındaki temel amaç herhangi bir firma bünyesinde bulunan tüm farklı makine ve diğer ekipmanların performanslarını en üst düzeye tutulması için kontrol ve analiz yapılmasıdır. Bu sayede aylık veya yıllık olarak gerçekleştirilmesi gereken üretim konusunda, herhangi bir azalma ya da olumsuz bir durum ortaya çıkmaz. Sistemde herhangi bir aksama yaşanmadan üretim, otomasyonlu bir biçimde düzenli olarak devam eder.
Farklı ekipmanlar ve akıllı otomasyon üretim teknolojisi, TMP hesabı kapsamında performans açısından en üst noktada tutulur ve buna göre diğer firmalar ile yapılan rekabette her daim güçlü kalınır.
TPM ‘nin açılımı Total Productive Maintenance ‘dır. Türkçesi; Toplam Verimli Bakım ‘dır.
OEE ‘nin açılımı Overall Equipment Effectiveness ‘dır. Türkçesi; Genel Ekipman Etkinliği ‘dir.

Genel Ekipman Etkinliği
Oee Hesabı
Eğer gerekli görülürse birçok değişik ölçütlerin de eklenmesi kapsamında gerçekleştirilen bu TPM hesabı, genel anlamda üç farklı ölçüt altında yapılmaktadır. Bunlar ise kullanılabilirlik oranı, kalite oranı ve performans oranın çarpılması ile birlikte ortaya çıkar. Genel bir bakış açısından çok ince detaya kadar hesaplamasının çok zor olduğu durumlarda büyük bir kolaylık sağlayan TPM hesabı altındaki OEE işlemi, şirketlerin hedeflediği üretim otomasyonu kapsamında çalışmanın her daim en üst seviyede tutulmasına olanak tanımaktadır.
Burada sırasıyla detaylı olarak bakılacak olur ise kullanılabilirlik oranı makineler ile ilgilidir. Arıza sorunu, ayarlanma ile birlikte gelen duruş süresi gibi durumlar ön plana çıkmaktadır. Performans oranı ise ekipmanların ve makinelerin çalışma prensibi altında belirlenmiş hızın aşağısına düşmesi ve birkaç saniyelik duruşlar hesap edilir. Kalite oranı ise toplam işlenen parçalar altında kayıpların ve ıstarkaların oranı hesabın içine katılır.
Düzenli Bir Üretim Gerçekleştirilmesi Adına Tpm ‘Nin Önemi
Akıllı teknolojik makineler eşliğinde otomasyonel üretim için oee hesabı olmazsa olmazdır. Gerçekleştirilmesi gereken sayı ve miktarın en doğru şekilde yıl sonunda çıkabilmesi adına mutlaka TPM hesabı büyük bir önem arz etmektedir. Bu sayede herhangi bir durum gözden kaçmadan yıl sonunda herhangi bir açık ortaya çıkmaz ve düzenli bir şekilde dengeli olarak otomasyonel üretim devam eder. Özellikle de hızlı ve seri bir üretim gerçekleştiren fabrikasyon üretimler kapsamında bu durum oldukça büyük bir önem taşır.
Jan 20, 2023 | Blog
Lorawan, IoT teknolojisinin ihtiyaç duyduğu veri bağlantısının çok daha geniş bir alanda kullanılabilmesi adına önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bu sayede uzun menzilli ve çok düşük güç tüketimi gerektiren bağlantıların kurulması mümkün hale gelmektedir. Bu durum ise kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak adına en etkili çözüm önerileri arasında yer almaktadır.
Günümüz dünyasında hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler, insan hayatını kolaylaştıran birçok yenilik sunmaktadır. Neredeyse tüm insanlığın kullanmakta olduğu ve gündelik yaşamın vazgeçilmezi olan cihazlar, birbirleri ile bağ kurarak veri aktarımını sağlayabilmektedir. Cihazların bu bağlantıyı sağlayabilmeleri ise, kısaca IoT olarak da bilinen nesneleri interneti teknolojisi ile mümkün olmaktadır. Bu bağlantı türü, geniş ağ teknolojisi ve sensörlerden meydana gelmektedir.
IoT ile birbirine bağlanan cihazlar, veri aktarımı yaparken bluetooth ve wi-fi gibi kablosuz ağ teknolojilerini kullanmaktadır. Gündelik hayatta sıkça kullanılan kablosuz ağlar, mobil ve web alanlarında ihtiyacı karşılasa da kısıtlı bir alanda etkili olabilmektedir. Etki alanının artırılması seçenekleri ise hayli yüksek maliyetlere neden olabilmektedir. Bu nedenle kullanıcılar, farklı alternatifler arama yolunu tercih etmektedir.
Lorawan Nedir?
Gelişen dünya teknolojisinde veri aktarımı, son derece önemli bir yere sahip olmuştur. Bu nedenle kablosuz ağ protokolünün yeterli olmadığı durumlarda çözüm sunabilmek adına, ulusal ya da bölgesel çapta cihazların bağlantısını sağlayan bir teknoloji geliştirilmiştir. LoraWan olarak adlandırılan bu teknolojinin açılımı ise Long Range Wide Area Network anlamına gelmektedir.
LoRa, gündelik hayatın çeşitli noktalarında ve sanayi sektöründe sıklıkla yardım alınan bir teknolojidir. Bu protokol ile oldukça geniş bir alanda wifi, ethernet ya da mobil ağlara ihtiyaç duyulmadan cihazlar arasında veri aktarımı sağlanabilmektedir. Lora-Wan, hiçbir kar amacı gütmeyen ve açık bir üye birliği olan Lora Alliance tarafından desteklenmektedir. Bu durum ise kullanım sıklığının artış göstermesindeki en önemli etkenler arasında yer almaktadır.
Lorawan Avantajları Nelerdir?
LoraWan, günümüz endüstri 4.0 teknolojilerinde sağladığı faydalar ile oldukça önemli bir yer kazanmıştır. Kullanıcılara birçok anlamda kolaylık sunan LoraWan protokolünün sağladığı avantajları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- 20 kilometreye kadar ulaşan geniş bir menzile sahip olması,
- Çift yönlü haberleşme imkanının sunulması,
- Veri aktarımında 50 mA’yı geçmeyen akım ihtiyacı ile güç tüketiminin son derece azaltılması,
- 10 yıla kadar pil ömrüne imkan tanıması,
- Elektrik kesintisi durumlarında dahi kullanılabilir olması,
- Ağa bağlı cihazlar arasında gecikmesiz iletişim sağlaması,
- Gizli ve güvenli iletişime olanak vermesi,
- Tutarlı ve güvenli bağlantı sayesinde kesinti sorunlarının yaşanmaması,
- Ücretsiz çalışma frekansları ve düşük maliyete sahip baz istasyonlarına sahip olmasıdır.
LoraWan ile menzil ve haberleşme süresi için ihtiyaç duyulan veri hızı, şartlara uygun olacak şekilde ayarlanabilmektedir. Bununla birlikte bağlı cihazlar arasında acil durum mesajları gibi çoklu yayın yapılması imkanı da sunulmaktadır. Tüm bu avantajları ile LoRa, çok geniş bir alanda hızlı ve kesintisiz veri aktarımı sağlamaktadır.
Lorawan Dezavantajları Nelerdir?
LoraWan, özellikle endüstriyel alanlarda geniş kapasite ile düşük güç tüketimli veri aktarımını sağlamaktadır. Bu özelliği sayesinde tüm sektörlerde sıklıkla tercih edilen bir teknoloji haline dönüşmeyi başarmıştır. Sağladığı birçok yararın yanı sıra az da olsa dezavantajları da bulunmaktadır. LoraWan’ın sahip olduğu bazı dezavantajları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Yalnızca orta ve küçük boyutlardaki verilerin aktarılabilmesi,
- Telefon görüşmelerinin bu ağ üzerinden sağlanamaması,
- Video ve fotoğraf aktarımlarının yapılamaması,
- Veriye ihtiyaç duyan gerçek zamanlı uygulamaların kullanımına uygun olmaması,
- Menzil genişliğinin kullanım alanındaki fiziksel şartlara göre farklılık gösterebilmesidir.
LoraWan’ın dezavantajları, kullanım alanı ve amaçlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak belirlenmiş kapasite ve ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılması halinde dezavantajların önemli oranda azaltılması mümkün olmaktadır.

Lorawan Kullanım Alanları Nelerdir?
Teknolojinin gelişmesi, yaşamın her alanında insanlara çeşitli kolaylıklar sağlamaktadır. LoraWan ise cihazlar ve otomasyon sistemleri arasındaki veri iletişimi kolaylaştırmak adına oldukça önemli bir yere sahiptir. Birçok uygulamayı destekleyebilen LoraWan’ın kullanıldığı bazı alanlar ise şöyle sıralanabilmektedir:
- Sokak aydınlatmalarının sağlanması,
- Su ve enerji tüketim takibinin yapılması,
- Park yerlerinin kontrolü ve yönetilmesi,
- Akıllı sulama sistemlerinin çalıştırılması,
- Kritik altyapıların takip edilmesi,
- Endüstriyel alanda verimlilik ölçümlerin yapılması,
- İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili uygulamaların hayata geçirilmesidir.
Gelişen teknolojiler ve ortaya çıkan yeni kullanım ihtiyaçları doğrultusunda LoraWan’ın kullanım alanları da her geçen gün artış göstermektedir. Sağladığı kolaylıklar ve düşük maliyet özelliğiyle LoraWan, birçok mevcut teknolojiyi geride bırakmakta ve daha fazla tercih edilir hale gelmektedir.
Lorawan Projeleri
Lorawan projeleri, günlük hayatın birçok alanında fark edilmeden karşılaşılan uygulamaları kapsamaktadır. Bu projelerin ise şu şekilde örneklendirilmesi mümkündür:
- Sayaç okuma işlemleri,
- Akıllı aydınlatma sistemleri,
- Akıllı park sistemleri,
- Akıllı tarım uygulamaları,
- Isı ve nem takip sistemleri,
- Atık yönetimi sistemleri,
- Sızıntı takibi sistemleri,
- Sürü takibi sistemleri,
- Çevresel takip çalışmaları,
- Akıllı enerji sistemleridir.
LoRa, sağladığı enerji verimliliği sayesinde cihazların sahip oldukları pil ömrünü önemli oranda artırmaktadır. Aynı zamanda kablosuz bir sistem olması ve parazitlerin sinyal verilerini bozmaması gibi avantajları sayesinde her geçen gün daha fazla tercih edilen bir sistem haline dönüşmektedir.
Lorawan Türkiye
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaygın bir kullanım alanı kazanan Lorawan, 868 Mhz ISM bandında kullanılabilmektedir. Bu sayede kapalı alanlar dahilinde 3 kilometre, açık alanlar dahilinde ise 15 kilometreye kadar iletim mesafesi kazanılmaktadır. Yeni bir teknoloji olması nedeniyle Türkiye’de sınırlı hizmet kaynağı bulunsa da faaliyet süreçlerinde rol almaya aday olan önemli firmalar bulunmaktadır. Bu durum ise Lorawan teknolojisinin ülkemiz dahilinde de en etkili ve verimli şekilde kullanılması açısından önemli bir gelişme niteliği taşımaktadır.