by AlperSarbak | Feb 19, 2023 | Blog
Kestirimci bakım, evrensel dilde predictive maintenance olarak adlandırılan dijital bir bakım yöntemidir. Bu yöntem sayesinde döner ekipmanlar ve elektrik motorları üzerinden toplanan veriler profesyonel bir şekilde analiz edilmektedir. Böylece yaşanması muhtemel olan arızaların tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir. Bu durum, beklenmeyen arızaların oluşması ve sistemler üzerinde plansız duruşların önlenmesi açısından oldukça avantajlı bir çözüm sunmaktadır.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte dijitalleşme süreçleri de hayli önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleme sonucunda dijital sistemlerin geliştirilmesi ve bakımlarının düzenli şekilde yapılması sayesinde birçok çalışma yürütülmektedir. Veri gücünün artırılmasını sağlama konusunda en önemli çalışmalar arasında yer alan yöntemlerden biri de önleyici bakım uygulamalarıdır.
Kestirimci Bakım Nedir?
Dijitalleşme süreçlerinin hızlı bir şekilde yükselmesi ile birlikte, bakım yöntemleri de hayli önemli bir konuya dönüşmüştür. Çünkü bakım işlemleri, dijitalleşme sonucunda elde edilen verimlilik artışı, uzaktan erişim ve kontrol gibi avantajların sürdürülebilmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda sistemlerin daha verimli ve etkili çalışmalar yürüterek risk analizleri yapmasına da imkan tanımaktadır.
Genel olarak predictive maintenance olarak da adlandırılan kestirimci bakım uygulamaları, veri gücünü ortaya çıkaran yöntemlerin başında yer almaktadır. Aynı zamanda sistem üzerinde bulunan tüm döner ekipmanlar ve elektrik motorları üzerinde kullanılan bir yöntemdir. Tam zamanında bakım türleri arasında yer alan bu uygulamalar, ekipmanlar ve makineler üzerinden fiziksel verileri alarak işlemektedir. Sıcaklık ve titreşim gibi verilerin analiz sonuçları ise yaşanması muhtemel olan arıza zamanının belirlenmesine olanak tanımaktadır.
Sistem arızaların yeteri kadar zaman öncesinden ve doğru şekilde tespit edilmesi ile birlikte işletmeler birçok avantaj elde edebilmektedir. Çünkü önleyici bakım yöntemleri ile iş planlamasına uygun olacak şekilde çalışmaların sürdürülmesi, zaman ve maliyet tasarrufunun sağlanması gibi kazanımlar mümkün olmaktadır. Önleyici bakımlar ise yapılması gereken bakım çalışmalarının ne zaman yapılması gerektiğini gösterecek şekilde hizmet içi ekipmanlarının durum değerlendirmelerini yapmaktadır.
Kestirimci bakım uygulamaları, geleneksel makine öğrenimi yaklaşımları ile gerçekleştirilmektedir. Bu sayede sistemin içerisinde bulunduğu durumu tanımlamak mümkün hale gelmektedir. Yapılan tanımlama ise gelecek senaryolarının gerçekçi bir şekilde değerlendirilebilmesi için kullanılmaktadır. Bu özelliği ile kestirimci bakım yöntemleri, gerçek veriler yerine tahminler üzerinden işlem yapan önleyici bakım uygulamalarından ayrılmaktadır.
kestirimci bakım işletmelerde nasıl yapılır
Önleyici / Kestirimci Bakım Nasıl Yapılır?
Önleyici – Kestirimci bakım uygulamaları, makineler üzerinden belirli sürelerde alınmış fiziksel ölçümlerin izlenmesi ve yaşanması muhtemel olan risk faktörlerinin yeterli zaman öncesinde tespit edilmesi prensibi ile hayata geçirilmiş yöntemlerdir. Bu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için veri toplama, işleme, arıza tespiti, üretim planlama ve optimizasyon gibi süreçlerin tamamlanması gerekmektedir. Bu nedenle işletmelerin gerekli olan sistemleri satın almaları ve aktif şekilde çalışır hale getirmeleri gerekmektedir. önleyici bakımların nasıl yapıldığını ise kısaca şu şekilde açıklamak mümkündür:
- Veri Toplama: Uygun cihazlar ve programlar sayesinde makinelerden periyodik ölçümlerin alınması ile başlayan süreçtir. Toplanan veriler, özel bir cihaz üzerinde depolanmaktadır. Bu sayede makinelerin gerçek zamanlı durumları hakkında doğru bilgi sahibi olunması mümkün hale gelmektedir.
- Analiz Etme: Veri toplama cihazı üzerinde biriken veriler, işletme yetkilileri ve çözüm ortağı hizmetleri sunan firma görevlileri tarafından değerlendirilmektedir. Bu noktada verilerin analiz edilmeye hazır halde, alanında uzman olan firma görevlilerine teslim edilmesi de mümkündür. Bu sayede veri analizleri hazır bir şekilde işletme yetkililerine teslim edilecektir. Böylece veri işleme ve arıza analizi gibi süreçlerin yönetilmesi mümkün hale gelmektedir.
- Planlama: Analiz edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda gerçekleştirilen arıza tespitlerine karşı alınması gereken önlemlerin planlandığı aşamadır. Bu planlamaların profesyonel şekilde yapılması ile makine ömrünün uzatılması, arızaların meydana gelmeden öncesinde önlenmesi ve beklenmeyen duruşların engellenmesi gibi avantajlar sağlamak mümkün hale gelmektedir.
- Optimizasyon: Yapılan planlamalar dahilinde riskler karşısında alınacak önlemler belirlenmektedir. Bu önlemlerin hayata geçirilmesi içinse sistemler üzerinde bazı optimizasyon çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Böylece tüm sistemler, yapılan planlamalara uygun şekilde ve uyumlu şekilde çalışmalarını sürdürecektir.
Kestirimci bakım uygulamalarının gerçekleştirilmesi için birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler, kullanılan sistemlere ve işletmelerin hizmet verdikleri sektörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Tüm bu işlemleri gerçekleştirmek için sistemlerin satın alınmasının yanı sıra dışarıdan hizmet alarak temin edilmesi de mümkündür.
Kestirimci Bakım Avantajları Nelerdir?
Makinelerde yaşanan plansız duruşlar ve beklenmeyen arızaların önlenebilmesi amacıyla uygulanan kestirimci bakım uygulamaları ile süreçlerdeki anomaliler ya da sorunların tespit edilmesi de mümkün hale gelmektedir. Aynı zamanda doğru şekilde yönetilmesi sonucunda işletmelerin birçok avantajı elde etmeleri de mümkün hale gelmektedir. Önleyici bakım avantajlarının ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
- Karşılaşılan beklenmeyen arıza sayılarının minimum seviyeye indirgenmesi,
- Makineler ve ekipmanların en üst düzeyde çalışma süresine sahip olmaları,
- Bakım işlemleri için ayrılması gereken sürenin düşürülmesi,
- Onarım işlemleri için yapılması gereken maliyetlerin azaltılması,
- Sistemsel bakımların yalnızca ihtiyaç duyulan gerçek zamanlarda yapılması sayesinde zaman ve maddi konularda kar sağlamak,
- Uzun vadeli bakım işlemleri için gereken zaman ve maliyetlerin düşürülmesi,
- Motorla, döner ekipmanlar ve diğer yardımcı aksesuarların ömürlerinin uzatılması,
- Plansız duruşları engelleyerek çalışma planlarının en etkili ve verimli şekilde sürdürülmesi,
- Motorlar ve döner ekipmanların harcadığı enerji miktarında tasarruf sağlanması,
- Cihazlar için gereken stok ve yedek parça ihtiyacının azaltılması sayesinde kar sağlanmasıdır.
Kestirimci bakım uygulamaları ile tesis güvenliğinin sağlanması, çevreye zararlı uygulamaların azaltılması ve kazaların önlenmesi gibi avantajları da sağlamak mümkündür. Bu nedenle işletmeler için oldukça cazip hizmetler sunmaktadır.
Endüstriyel Kestirimci Bakımın Temelleri
Endüstriyel kestirimci bakımlar, temelde vibrasyon analizine dayanmaktadır. Makine dinamiğinin en önemli prosedürü olan bu titreşim analizleri ile makinelerin gerçek zamanlı durumlarını tespit etmek mümkün hale gelmektedir. En basit hali ile arıza gösteren makinelerde titreme sorunu görülmektedir. Kestirimci bakım uygulamalar ise bu titremelerin analiz edilmesi ve sebebinin belirlenebilmesi için gereken parametreler hakkında grafiklerin hazırlanmasına yardımcı olmaktadır. Ancak süreç içerisinde basınç, güç, sıcaklık, gürültü, yağ kalitesi, akım, açısal hız ve sızdırma gibi farklı teknik ve uygulamalar da kullanılmaktadır.
Önleyici Kestirimci Bakım Uygulamaları
Önleyici-Kestirimci bakım uygulamaları, birçok farklı parametreye ait verilerin analiz edilmesi sonucunda gerçekleştirilmektedir. Günümüzde en sık kullanılan 4 temel uygulamanın ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
- Sıcaklık Görüntüleme Uygulamaları: Termal kameralar ve kızılötesi ışınların bir arada kullanılması sonucunda gerçekleştirilen uygulamalardır. Sensörler, makine parçalarının ısılarını belirleme özelliğine sahiptir. Böylece aşırı ısı nedeniyle yaşanması muhtemel olan yavaşlamalar, arızalar ve kazaların önceden belirlenmesi mümkün hale gelmektedir.
- Parçacık ve Yağ Uygulamaları: Geleneksel önleyici bakım uygulamaları arasında yer almaktadır. Sistemlerde kullanılan yağın şartları, kimyasal analizleri ve kalitesi çalışma performansı üzerinde belirleyici bir etmendir. Aynı zamanda yağ numuneleri içerisinde bulunan parçacıklar, makinelerde görülen aşınmaların tespit edilmesinde önemli bir role sahiptir.
- Ultrasonik Uygulamalar: Makineler ve döner ekipmanların her biri, belirli bir ultrasonik ses dalgasına sahiptir. Yayılan bu sesin farklı şekilde duyulması, bölgede bir aksilik görüldüğünü belirtmektedir. Bu nedenle ultrasonik dedektör kullanımı, sık başvurulan bir kestirimci bakim uygulamasıdır.
- Vibrasyon Analizi: Titreşim, mekanik dinamik alanındaki en önemli unsurların başında yer almaktadır. Bu nedenle çeşitli ekipmanların aracılığı ile makinelerin titreşim seviyeleri ölçülmektedir. Bu sayede arızaların erken dönemde tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir.
Önleyici bakım uygulamaları ile makinelerde görülen genel elektrik ve proses arızalarının erken dönemlerde tespit edilmesi mümkün hale gelmektedir. Bu sayede bakım ve onarım çalışmalarının erken dönemlerde gerçekleştirilmesi mümkün olmaktadır.
Kestirimci Bakım Teknikleri
Önleyici bakım teknikleri, tercih edilen uygulama metodlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak ısı görüntüleme uygulamaları, vibrasyon analizleri, ultrasonik uygulamalar, parçacık ve yağ uygulamaları gibi sık kullanılan yöntemler üzerinden gerçekleştirilmektedir. Uygulama teknikleri, kullanılan sistemlerin özelliklerine ve işletmelerin hizmet verdikleri sektörlere göre farklı olabilmektedir.
Kestirimci bakım teknikleri, bakım yapılması gereken zamanların doğru şekilde tespit edilmesi ve cihazların durumlarının gerçekçi şekilde değerlendirilmesi amacıyla uygulanan tüm işlemleri kapsamaktadır. Bu sayede maliyet ve zaman tasarruflarının sağlanması mümkün hale gelmektedir. Girdap akımları, manyetik parçacık, sızdırmazlık ve termografik uygulamalar ise sektörlere bağlı olarak uygulanan diğer tekniklere örnek gösterilebilmektedir.
Kestirimci Önleyici Bakım Talimatı
Kestirimci bakım talimatı, uygulanacak olan yöntemler ve uygulama tekniğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu talimatlar genel olarak;
- Sistem kurulumu,
- İşleyiş prosedürleri,
- Kullanım aşamaları,
- Müdahale bilgileri,
- Kısıtlı kullanım süreçleri,
- Demontaj bilgileri gibi teknik aşamaları kapsamaktadır.
Kestirimci bakım talimatları, mutlaka alanında uzman ve yetkin kişiler tarafından dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Bu sayede sistemlerin aktif ve etkili şekilde kullanılması; hedeflenen avantajların sağlanması mümkün olacaktır.
Titreşim Analizi ile Kestirimci Bakım
Titreşim analizi ile kestirimci bakım işlemleri, en yaygın uygulama yöntemlerinin başında yer almaktadır. Çünkü vibrasyon analizi olarak da adlandırılan bu teknik, mekanik dinamiğinin en önemli unsurları arasında yer almaktadır.
Her cihaz çalışırken belirli ölçüde titreşim dalgası yaymaktadır. Arıza ya da diğer anomaliler sırasında ise bu titreşim seviyesi artış göstermektedir. Bu nedenle titreşim ölçümlerinin yapılması ve analiz edilmesi sonucunda önleyici bakım amaçlarına erişmek mümkün hale gelmektedir.
Kestirimci Bakim Cihazları
Kestirimci bakım işlemlerinin uygulanabilmesi için, tercih edilen yöntemlere bağlı olarak farklı cihazların kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu cihazların ise kısaca şu şekilde örneklendirilmesi mümkündür:
- Ultrasonik kaçak tespit cihazları,
- Vibrasyon izleme ve koruma sensörleri,
- Makine anomali tespit sistemleri,
- Dinamik tarama modülleri,
- Makine izleme ve koruma sistemleri,
- Veri toplama ve analiz cihazları,
- Yağlama cihazlarıdır.
Kestırımcı bakım işlemleri için kullanılan cihazlar, uygulama tekniklerine bağlı olarak da değişiklik gösterebilmektedir. Ancak en sık ihtiyaç duyulan cihazlar, izleme ve koruma sistemleridir.
Kestirimci Bakım Yapan Firmalar
Kestirimci bakım uygulamaları, yeni nesil fabrika işletim sistemleri üzerine hizmet sunan firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak hedeflenen avantajların elde edilebilmesi için doğru firma seçiminin yapılabilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Aksi halde sistemlerin etkili şekilde çalışması mümkün olmayacaktır.
İnovasyon, AR-GE, sosyal sorumluluk ve insan kaynakları politikaları ile her zaman için rakiplerinden bir adım önde olmayı başaran Cormind; kurulduğu günden itibaren tüm işletmeler için en etkili çözüm önerilerini sunmayı sürdürmektedir. Diğer tüm işlemlerde olduğu gibi, kestırımcı bakım uygulamaları için de en profesyonel hizmetlerin Cormind ailesinden alınması mümkündür.
Önleyici Bakım Formu
Önleyici bakım formu, cihazlarda yapılan tüm kestirimci bakım işlemlerine ait detayların yer aldığı ve sistem üzerine kaydedildiği belgelerdir. Bu belgelerde ölçüm değerleri, belge numarası, notlar ve açıklamalar gibi çok sayıda veri yer almaktadır. Aynı zamanda bakımların hangi tarihlerde, saatlerde, kim tarafından ve hangi amaçla yapıldığı gibi verilere ulaşılması da mümkün hale gelmektedir. Böylece geriye dönük takiplerin yapılması ve benzer durumlarda analiz verilerine erişim sağlanması gibi avantajların elde edilmesi mümkün olmaktadır.
by AlperSarbak | Feb 6, 2023 | Blog
Bir TPM hesabı olarak bilinen OEE, bütün farklı ekipmanların ne şekilde ve nasıl bir ölçüde kullanıldığını ortaya çıkaran bir sistemdir. Bu kapsamda birçok konu ele alınır. Söz konusu arızalar, duruşlar, ekipman ayarları ile birlikte çalışma hızında meydana gelebilecek olası azalmaların yanı sıra, tekrar işlem veya ıstarkalar gibi kayıp durumlarına odaklanılmaktadır.
Oee işlemi kapsamındaki temel amaç herhangi bir firma bünyesinde bulunan tüm farklı makine ve diğer ekipmanların performanslarını en üst düzeye tutulması için kontrol ve analiz yapılmasıdır. Bu sayede aylık veya yıllık olarak gerçekleştirilmesi gereken üretim konusunda, herhangi bir azalma ya da olumsuz bir durum ortaya çıkmaz. Sistemde herhangi bir aksama yaşanmadan üretim, otomasyonlu bir biçimde düzenli olarak devam eder.
Farklı ekipmanlar ve akıllı otomasyon üretim teknolojisi, TMP hesabı kapsamında performans açısından en üst noktada tutulur ve buna göre diğer firmalar ile yapılan rekabette her daim güçlü kalınır.
TPM ‘nin açılımı Total Productive Maintenance ‘dır. Türkçesi; Toplam Verimli Bakım ‘dır.
OEE ‘nin açılımı Overall Equipment Effectiveness ‘dır. Türkçesi; Genel Ekipman Etkinliği ‘dir.
Genel Ekipman Etkinliği
Oee Hesabı
Eğer gerekli görülürse birçok değişik ölçütlerin de eklenmesi kapsamında gerçekleştirilen bu TPM hesabı, genel anlamda üç farklı ölçüt altında yapılmaktadır. Bunlar ise kullanılabilirlik oranı, kalite oranı ve performans oranın çarpılması ile birlikte ortaya çıkar. Genel bir bakış açısından çok ince detaya kadar hesaplamasının çok zor olduğu durumlarda büyük bir kolaylık sağlayan TPM hesabı altındaki OEE işlemi, şirketlerin hedeflediği üretim otomasyonu kapsamında çalışmanın her daim en üst seviyede tutulmasına olanak tanımaktadır.
Burada sırasıyla detaylı olarak bakılacak olur ise kullanılabilirlik oranı makineler ile ilgilidir. Arıza sorunu, ayarlanma ile birlikte gelen duruş süresi gibi durumlar ön plana çıkmaktadır. Performans oranı ise ekipmanların ve makinelerin çalışma prensibi altında belirlenmiş hızın aşağısına düşmesi ve birkaç saniyelik duruşlar hesap edilir. Kalite oranı ise toplam işlenen parçalar altında kayıpların ve ıstarkaların oranı hesabın içine katılır.
Düzenli Bir Üretim Gerçekleştirilmesi Adına Tpm ‘Nin Önemi
Akıllı teknolojik makineler eşliğinde otomasyonel üretim için oee hesabı olmazsa olmazdır. Gerçekleştirilmesi gereken sayı ve miktarın en doğru şekilde yıl sonunda çıkabilmesi adına mutlaka TPM hesabı büyük bir önem arz etmektedir. Bu sayede herhangi bir durum gözden kaçmadan yıl sonunda herhangi bir açık ortaya çıkmaz ve düzenli bir şekilde dengeli olarak otomasyonel üretim devam eder. Özellikle de hızlı ve seri bir üretim gerçekleştiren fabrikasyon üretimler kapsamında bu durum oldukça büyük bir önem taşır.
by AlperSarbak | Jan 26, 2023 | Blog
Gelişen otomasyon teknolojisinin sonucu olarak karşımıza çıkan Akıllı fabrika kavramı, oldukça ilerici ve gelişmiş bir fonksiyona sahip. En önemli avantajı ise üretim sürecinin her aşamasının 7/24 kontrol altında olması ve oluşabilecek arızaların ön görülebilme olanağının bulunması.
Akıllı fabrikalar, kendisini dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirecek kadar ilerici ve gelişmiş bir fonksiyona sahip. Endüstri 4.0’ın sayesinde ortaya çıkan ve Akıllı Fabrika kavramı olarak şekillenen bu yeni süreç, tüm üretim sürecinin insandan kaynaklı problemlerinin ortadan kaldırılmasını ve üretimin sürekliliğinin sağlanması amaçlarını güdüyor.
Akıllı Fabrika Sistemlerinin Kurulmasının Sebepleri Nelerdir?
Akıllı fabrikaların ortaya çıkışını tetikleyen en önemli unsur, firmalarda insan ya da alet hatalarından kaynaklanan, üretim faaliyetlerinin aksaması olarak kabul edilebilir. Bu durumun sonucunda da mevcut problemin ortadan kaldırılması için otomasyon sistemlerinin bir sonraki aşamaya geçmesini sağlayan Akıllı Fabrikalar anlayışının gelişim süreci başlamıştır.
akıllı fabrika
Ülkemizde de bazı örnekleri bulunan bu fabrika türünde, üretim sürecinde görevli olan tüm alet, donanım ve hatta üretilen ürünlerin, ortaya çıkarılan sistemle iletişim halinde olması mantığı bulunmaktadır. Bu iletişim de fabrika içerisinde yer alan çeşitli yazılım, sensör ve robot teknolojileri ile gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Akıllı fabrika sistemlerinin kurulmasının bir diğer önemli sebebi ise 7/24 takip edilebilir olmasıdır. Daima anlık ve doğru verilere ulaşmanız mümkündür. Cormind olarak en önem verdiğimiz husus, bu verilerin anlaşılabilir olması ve sistemin kolay kullanılabilir olmasıdır.
Akıllı Fabrika Sisteminin Üretim Sürecine Katkıları Nelerdir?
Akıllı fabrika sisteminin yarattığı en önemli avantaj, üretim sürecinin her aşamasının kontrol altında olması. Ortaya çıkabilecek hata ya da arızaların ön görülebilme olanağının bulunmasıdır. Bu ön görünün ortaya çıkmasını da makinelerin ve üretim hattının tüm aktörlerinin birbiriyle iletişim içinde olmaları sağlamaktadır.
Sizler de fabrikalarınızda son teknoloji otomasyon sistemlerini kurdurarak, üretim verimliliğinizi üst seviyelere çıkarabilirsiniz. Ürününüzün ham maddesinin temininden takibine, üretilen ürünün depolanmasından dağıtımına kadar olan bütün süreçleri bir sistem üzerinde görebilme olanağına kavuşmuş olursunuz. Özellikle ürünlerde oluşabilecek hataların kaynaklarının belirlenmesinde bu sistemin faydasının kelimeler ile anlatılamayacağına sizler de tecrübe ile sabit bir şekilde şahit olabilirsiniz.
Ücretsiz demo için hemen 0216 706 15 18 no’lu telefondan bizi arayabilir, [email protected] adresine mail atabilirsiniz.
by AlperSarbak | Jan 20, 2023 | Blog
Lorawan, IoT teknolojisinin ihtiyaç duyduğu veri bağlantısının çok daha geniş bir alanda kullanılabilmesi adına önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bu sayede uzun menzilli ve çok düşük güç tüketimi gerektiren bağlantıların kurulması mümkün hale gelmektedir. Bu durum ise kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak adına en etkili çözüm önerileri arasında yer almaktadır.
Günümüz dünyasında hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler, insan hayatını kolaylaştıran birçok yenilik sunmaktadır. Neredeyse tüm insanlığın kullanmakta olduğu ve gündelik yaşamın vazgeçilmezi olan cihazlar, birbirleri ile bağ kurarak veri aktarımını sağlayabilmektedir. Cihazların bu bağlantıyı sağlayabilmeleri ise, kısaca IoT olarak da bilinen nesneleri interneti teknolojisi ile mümkün olmaktadır. Bu bağlantı türü, geniş ağ teknolojisi ve sensörlerden meydana gelmektedir.
IoT ile birbirine bağlanan cihazlar, veri aktarımı yaparken bluetooth ve wi-fi gibi kablosuz ağ teknolojilerini kullanmaktadır. Gündelik hayatta sıkça kullanılan kablosuz ağlar, mobil ve web alanlarında ihtiyacı karşılasa da kısıtlı bir alanda etkili olabilmektedir. Etki alanının artırılması seçenekleri ise hayli yüksek maliyetlere neden olabilmektedir. Bu nedenle kullanıcılar, farklı alternatifler arama yolunu tercih etmektedir.
Lorawan Nedir?
Gelişen dünya teknolojisinde veri aktarımı, son derece önemli bir yere sahip olmuştur. Bu nedenle kablosuz ağ protokolünün yeterli olmadığı durumlarda çözüm sunabilmek adına, ulusal ya da bölgesel çapta cihazların bağlantısını sağlayan bir teknoloji geliştirilmiştir. LoraWan olarak adlandırılan bu teknolojinin açılımı ise Long Range Wide Area Network anlamına gelmektedir.
LoRa, gündelik hayatın çeşitli noktalarında ve sanayi sektöründe sıklıkla yardım alınan bir teknolojidir. Bu protokol ile oldukça geniş bir alanda wifi, ethernet ya da mobil ağlara ihtiyaç duyulmadan cihazlar arasında veri aktarımı sağlanabilmektedir. Lora-Wan, hiçbir kar amacı gütmeyen ve açık bir üye birliği olan Lora Alliance tarafından desteklenmektedir. Bu durum ise kullanım sıklığının artış göstermesindeki en önemli etkenler arasında yer almaktadır.
Lorawan Avantajları Nelerdir?
LoraWan, günümüz endüstri 4.0 teknolojilerinde sağladığı faydalar ile oldukça önemli bir yer kazanmıştır. Kullanıcılara birçok anlamda kolaylık sunan LoraWan protokolünün sağladığı avantajları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- 20 kilometreye kadar ulaşan geniş bir menzile sahip olması,
- Çift yönlü haberleşme imkanının sunulması,
- Veri aktarımında 50 mA’yı geçmeyen akım ihtiyacı ile güç tüketiminin son derece azaltılması,
- 10 yıla kadar pil ömrüne imkan tanıması,
- Elektrik kesintisi durumlarında dahi kullanılabilir olması,
- Ağa bağlı cihazlar arasında gecikmesiz iletişim sağlaması,
- Gizli ve güvenli iletişime olanak vermesi,
- Tutarlı ve güvenli bağlantı sayesinde kesinti sorunlarının yaşanmaması,
- Ücretsiz çalışma frekansları ve düşük maliyete sahip baz istasyonlarına sahip olmasıdır.
LoraWan ile menzil ve haberleşme süresi için ihtiyaç duyulan veri hızı, şartlara uygun olacak şekilde ayarlanabilmektedir. Bununla birlikte bağlı cihazlar arasında acil durum mesajları gibi çoklu yayın yapılması imkanı da sunulmaktadır. Tüm bu avantajları ile LoRa, çok geniş bir alanda hızlı ve kesintisiz veri aktarımı sağlamaktadır.
Lorawan Dezavantajları Nelerdir?
LoraWan, özellikle endüstriyel alanlarda geniş kapasite ile düşük güç tüketimli veri aktarımını sağlamaktadır. Bu özelliği sayesinde tüm sektörlerde sıklıkla tercih edilen bir teknoloji haline dönüşmeyi başarmıştır. Sağladığı birçok yararın yanı sıra az da olsa dezavantajları da bulunmaktadır. LoraWan’ın sahip olduğu bazı dezavantajları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Yalnızca orta ve küçük boyutlardaki verilerin aktarılabilmesi,
- Telefon görüşmelerinin bu ağ üzerinden sağlanamaması,
- Video ve fotoğraf aktarımlarının yapılamaması,
- Veriye ihtiyaç duyan gerçek zamanlı uygulamaların kullanımına uygun olmaması,
- Menzil genişliğinin kullanım alanındaki fiziksel şartlara göre farklılık gösterebilmesidir.
LoraWan’ın dezavantajları, kullanım alanı ve amaçlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak belirlenmiş kapasite ve ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılması halinde dezavantajların önemli oranda azaltılması mümkün olmaktadır.
Lorawan Kullanım Alanları Nelerdir?
Teknolojinin gelişmesi, yaşamın her alanında insanlara çeşitli kolaylıklar sağlamaktadır. LoraWan ise cihazlar ve otomasyon sistemleri arasındaki veri iletişimi kolaylaştırmak adına oldukça önemli bir yere sahiptir. Birçok uygulamayı destekleyebilen LoraWan’ın kullanıldığı bazı alanlar ise şöyle sıralanabilmektedir:
- Sokak aydınlatmalarının sağlanması,
- Su ve enerji tüketim takibinin yapılması,
- Park yerlerinin kontrolü ve yönetilmesi,
- Akıllı sulama sistemlerinin çalıştırılması,
- Kritik altyapıların takip edilmesi,
- Endüstriyel alanda verimlilik ölçümlerin yapılması,
- İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili uygulamaların hayata geçirilmesidir.
Gelişen teknolojiler ve ortaya çıkan yeni kullanım ihtiyaçları doğrultusunda LoraWan’ın kullanım alanları da her geçen gün artış göstermektedir. Sağladığı kolaylıklar ve düşük maliyet özelliğiyle LoraWan, birçok mevcut teknolojiyi geride bırakmakta ve daha fazla tercih edilir hale gelmektedir.
Lorawan Projeleri
Lorawan projeleri, günlük hayatın birçok alanında fark edilmeden karşılaşılan uygulamaları kapsamaktadır. Bu projelerin ise şu şekilde örneklendirilmesi mümkündür:
- Sayaç okuma işlemleri,
- Akıllı aydınlatma sistemleri,
- Akıllı park sistemleri,
- Akıllı tarım uygulamaları,
- Isı ve nem takip sistemleri,
- Atık yönetimi sistemleri,
- Sızıntı takibi sistemleri,
- Sürü takibi sistemleri,
- Çevresel takip çalışmaları,
- Akıllı enerji sistemleridir.
LoRa, sağladığı enerji verimliliği sayesinde cihazların sahip oldukları pil ömrünü önemli oranda artırmaktadır. Aynı zamanda kablosuz bir sistem olması ve parazitlerin sinyal verilerini bozmaması gibi avantajları sayesinde her geçen gün daha fazla tercih edilen bir sistem haline dönüşmektedir.
Lorawan Türkiye
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaygın bir kullanım alanı kazanan Lorawan, 868 Mhz ISM bandında kullanılabilmektedir. Bu sayede kapalı alanlar dahilinde 3 kilometre, açık alanlar dahilinde ise 15 kilometreye kadar iletim mesafesi kazanılmaktadır. Yeni bir teknoloji olması nedeniyle Türkiye’de sınırlı hizmet kaynağı bulunsa da faaliyet süreçlerinde rol almaya aday olan önemli firmalar bulunmaktadır. Bu durum ise Lorawan teknolojisinin ülkemiz dahilinde de en etkili ve verimli şekilde kullanılması açısından önemli bir gelişme niteliği taşımaktadır.
by AlperSarbak | Jan 4, 2023 | Blog
MES Nedir?
Üretim Yönetim Sistemi (MES); monitörleri ve kontrolleri bir fabrika veya atölyede gerçekleşen üretim sistemlerine ve veri akışlarına bağlayan bilgi sistemidir. MES‘in genel amacı, imalat işlemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak ve üretim çıktısını iyileştirmektir. Bu amaca, komple bir ürün yaşam yönetimi döngüsü hakkında gerçek zamanlı ve doğru veriler izleyerek ve toplayarak ulaşılmaktadır.
İngilizce tam adı Manufacturing Execution System olan üretim yönetim sisteminin kısaltması MES‘tir. Atölyede veya bir üretim tesisinde gerçekleşen tüm aktiviteleri kontrol eden kapsamlı bir sistemdir. Müşterilerden, MRP sisteminden, ana programdan ve diğer planlama kaynaklarından gelen çeşitli siparişlerle başlamakta ve daha sonra, ürünleri mümkün olan en etkili, düşük maliyetli, uygun ve kaliteli şekilde oluşturmaktadır. Bunun için ise mes sistemine geçilmesi gerekmektedir.
MES Tarihçesi
MES oldukça evrim geçirmiştir. 1970’lerde üretim organizasyonları hesaplarını otomatikleştirmek için yazılım uygulamaları kullanılmıştır. Zaman içinde, standart envanter yönetimi özelliklerini sağlamak için farklı mes uygulamaları geliştirilmiştir. 1970’lerin sonunda / 1980’lerin başında malzeme planlama, malzeme kontrol ve üretim tanımı yapabilen MRP (Malzeme İhtiyaç Planlaması) sistemleri gelmiştir. Bu uygulamalar aslında mes sisteminin ilk adımları olarak nitelendirilmektedir.
Manufacturing execution system’i “üretim işlemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayan dinamik bilgi sistemi” olarak tanımlayan AMR Research, ilk olarak 1992’de bu terimi oluşturmuştur. Erken mes modelleri, sahadaki uygulamalarda, kuruluşların mevcut üretim sürecini temsil edecek şekilde kodlanmıştır.
MES uygulaması 1980’lerin sonlarında olduğu basit bir veri toplama uygulamasından; günümüzde daha modern bir yazılıma dönüşmüştür.
üretim yönetim sistemi
MES Çekirdek Fonksiyonları
1995 yılında, ISA-95 standardı, Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) tarafından bir işletmedeki işletme sistemleri ve üretim operasyon sistemleri arasında bilgi alışverişi için soyut modeller ve standart terminolojiler sağlama misyonuyla geliştirilmiştir. 1997 yılında yayınlanan 11. modeli, bir üretim yönetim sisteminin temel işlevlerine sahiptir. Bu model, programlama ve sıralama, bakım ve kalite dahil olmak üzere işlevler göstermiştir.
En güncel haliyle, MES’in temel çekirdek fonksiyonları şunları içerir:
- Veri toplama ve toplama
- Zamanlama
- Personel ve kaynak yönetimi
- Süreç yönetimi
- Performans analizi
- Doküman yönetimi
MES İşlevleri
MES, kaynak çizelgeleme, sipariş yürütme ve üretim analizi gibi üretim operasyonunun çeşitli alanlarında çalışabilmektedir. Bu, üretimin insan müdahalesi olmadan çalışabilmesini ve hesap verebilir ve kontrollü bir üretim akışını sürdürmesini sağlamaktadır. Çok yönlü, sağlam bir üretim yönetim sistemi, aşağıdakiler gibi tesisler için çok önemli olan işlevlerini içermektedir;
- Veri Toplama: Tüm sürecin özlü bir değerlendirmesini sağlayan ister manuel ister otomatik olsun bilgi girişlerinin tümü.
- İşgücü Yönetimi: Çalışanların ve ekipmanların en iyi nitelik ve özelliklerini yönetmek ve bunları en avantajlı alanlarda kullanmaktır.
- Ürün Takibi: Üretim içindeki süreci gerçek zamanlı olarak kolayca denetlemek ve yönetmektir.
- Kalite Kontrol: Üretim sürecinin kalitesini kontrol etmek ve üretimde değişiklik ve gelişmeye izin vermektir.
- Performans Analizi: Sistem tüm süreç üzerinde analiz yapmakta ve verimliliğin olmadığı alanları tespit etmektedir. Bu, işlem devam ederken sistemin verimlilik noktasına daha yakın hareket edebilmesini sağlamaktadır.
- Bakım Yönetimi: Üretimi engellemeyen kaçınılmaz bakımlar planlanır, böylece sorunsuz bir üretim akışı sağlanmaktadır.
Bir üretim yönetme sisteminin uygulanması, atıkları kolayca azaltmakta, çalışma süresini arttırmakta ve sonlu zamanlama, sıra sıkıştırma ve görsel zamanlama gibi çeşitli zamanlama yöntemleriyle envanteri azaltmaktadır. MES, üretim geliştirmeye ihtiyaç duyan büyük ve küçük imalat işlemlerine inanılmaz derecede faydalı olmaktadır.
Manufacturing Execution System
MES’in Yararları (Avantajları)
Üretim yönetim sisteminin avantajları aşağıda belirtilmiştir.
- Üretim Döngüsü Süresini Azaltın
- İşlem İçindeki İşi azaltın
- Teslim Süresini Azaltın
- Ürün Kalitesini Artırın
- Müşteri Hizmetlerini Geliştirin
- Kurulum Maliyetini Düşürün
Bir manufacturing execution system son derece avantajlı olmasına rağmen, üretimi başarıyla optimize etmek kendi başına yeterli değildir. Proje yöneticileri üretimi daha da arttırmanın yollarını ararken, birçoğu ileri planlama ve planlama (APS) sistemlerinin uygulanabilir bir çözüm olduğunu düşünmektedir.
ERP ve MES birlikte nasıl çalışır?
Hem MES hem de ERP (kurumsal kaynak planlama yazılımı) birlikte çalışma yeteneğine sahiptirler. Her iki yazılım da ön plana farklı özellikler kattığından, bunları birlikte kullanmak işinizi daha iyi sonuçlandırmanıza yardımcı olacaktır. Her iki yazılım da entegre edilebilir; bu sayede operasyonel verimlilik artar ve kurumları iş planlarına göre performansı izleme ve ayarlama yeteneği kazanır.
ERP neden karar verilmesi gerektiğini, MES ise bu kararları nasıl alacağını bilmektedir.
Siz de hemen mes yazılımı hakkında detaylı bilgi almak için veya mevcut işletmenize kurulumu için bizimle iletişime geçin. Firmanıza kısa vadede ve uzun vadede kazandıracaklarını birlikte hesaplayalım. Unutmayın, bizim kurduğumuz mes sisteminde ilk kurulum ücreti bulunmamaktadır. Öğrenebilen yapay zeka destekli mes yazılımına şimdi sahip olun.
by AlperSarbak | Dec 27, 2022 | Blog
İki ya da daha fazla sistemin birleştirilmesi ve tek bir sistem halinde çalışmaya devam edebilmesi için uygulanan çalışmalar bütününe, entegrasyon adı verilmektedir. İşletmelerdeki kurumsal uygulamalar, bilgisayar ağları, personel takip sistemleri ve iş süreç yönetimi gibi farklı çalışma sistemlerinin birbirleri ile entegre edilmeleri sayısız avantaj sağlamaktadır.
Entegrasyon uygulamaları, ihtiyaç duyulan tüm çalışma sistemlerinin fonksiyonlarını daha işlevsel bir şekilde sürdürebilmeleri açısından önem taşımaktadır. Günümüzde bu uygulamalar her geçen gün daha yaygın ve popüler bir hale gelmektedir. Bu nedenle birçok güncel çalışma sistemi tasarımı, entegrasyona uygun şekilde hazırlanmaktadır.
Entegrasyon Nedir?
Entegrasyon sözcüğü, bütünleşme ve uyum gibi anlamlara gelmektedir. İşletmelerde farklı operasyonların bütün hale gelmesi ve tek kaynak üzerinden uyumlu şekilde çalıştırılabilmesi amacı ile tasarlanan sistemlere ise entegrasyon sistemleri adı verilmektedir. Bu sistemler, süreç içerisinde rolü bulunan tüm uygulamalar ve yazılımları kapsamaktadır. Entegrasyon sistemlerinin avantajlarını ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Tüm çalışma sistemlerine ait yönetim işlemlerinin tek panel üzerinden gerçekleştirilebilmesi,
- Farklı kanallar üzerinden yapılan birçok işlemin tek bir sistem üzerinden izlenebilmesi ve kontrol edilebilmesi,
- Tüm raporlama işlemlerinin tek bir kanal üzerinden ve hatasız şekilde gerçekleştirilebilmesi sayesinde analiz sürecinin geliştirilebilmesi,
- Üretim planlama ve kontrol çalışmalarının sorunsuz analiz edilebilmesi,
- İşlemlerin gerçekleştirilebilmesi için gereken zaman ve insan gücünden tasarruf sağlanabilmesidir.
İşletmelerin gelişebilmesi, profesyonel bir çalışma tarzının benimsenmesi, performans ve kazancın artış gösterebilmesi için birçok farklı entegrasyon türü bulunmaktadır. Bu sistemlerin doğru ve etkili bir şekilde yapılması, kısa sürede en etkili sonuçların alınmasını sağlamaktadır.
fabrika entegrasyonu
Fabrika Entegrasyonu
Fabrikalar, üretim sektörünün en önemli işletmeleri arasında yer alarak her geçen gün daha yaygın bir hale gelmektedir. Günümüzde üretim süreçlerinin desteklenmesi ve doğal kaynakların korunabilmesi adına birçok yenilikçi çalışmaya adım atılmaktadır. Bu çalışmalar arasında en önemli olanı ise entegrasyon sistemlerinin kullanılmasıdır. Fabrika entegrasyonu çalışmaları, teknolojinin gelişmesi sonucunda elde edilen donanımsal ve yazılımsal gelişmeler sayesinde mümkün hale gelmiştir. Bu sistemler ile sağlanan avantajları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Hata payının düşük olması sayesinde yüksek güvenilirlikte çalışmaların yürütülebilmesi,
- Daha az miktarda enerji harcanması ile aynı üretim performansının sağlanması,
- Klasik donanımlara kıyasla daha az yer kaplaması,
- Maliyetlerin daha düşük olması ve kısa süre içerisinde işletmelerin kar sağlamasının mümkün hale gelmesi,
- Kaynak kullanımının kolayca kontrol altına alınabilmesi,
- Satın alma sürecinden teslimat süreçlerine kadar olan tüm aşamaların tek panel üzerinden kontrol edilebilmesi,
- Tüm süreçlerin profesyonel ve düzenli şekilde raporlanabilmesi,
- Makinelerin birbirleri ile optimize ve koordine şekilde çalışmaları,
- Üretim süresi, kalitesi ve miktarının artış göstermesi,
- Maliyetlerin düşürülmesi ve kazancın yükseltilmesidir.
Fabrika entegrasyonel çalışmalar, donanımsal ve yazılımsal çalışmaların bir arada kurulması ile mümkün hale gelmektedir. Tüm sistemin hatasız şekilde işlemesi içinse fabrika işletim sisteminin profesyonel şekilde tasarlanmış olması gerekmektedir. Bknz: ( SEPEX )
Dikey Entegrasyon Nedir?
Dikey entegrasyon, firmaların üretimden dağıtıma kadar olan tüm süreçlerini kendi bünyesi dahilinde gerçekleştirmesini ifade eden bir tanımdır. Bu süreçler arasında satış ve pazarlama ve aşamalar da dahil edilmektedir. Dikey entegrasyon çalışmaları sayesinde öncelikli malzemelere güvenli bir erişimin sağlanması, üretim için ihtiyaç duyulan maliyetlerin düşürülmesi ve pazar fırsatlarına kısa süre içerisinde cevap verilebilmesi gibi avantajlar sağlamak mümkündür.
Yatay Entegrasyon Nedir?
Yatay entegrasyon, tedarik zincirlerinin farklı bir işletme tarafından devralınmasını tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. İşletmeler, tedarik zincirleri ile farklı ya da aynı sektörlerde hizmet verebilmektedir. Ancak profesyonel anlamda yatay entegrasyonun uygulanabilmesi için, şirketlerin kendileri ile aynı seviyede ve sektörde hizmet veren firmalarla birleşmeleri gerekmektedir. Yatay entegrasyon çalışmaları ile firmaların yeni pazarlarda faaliyet göstermeleri, kar marjlarının yükselmesi, mevcut pazarlarında yükseliş göstermeleri ya da güçlerini artırmaları mümkün olmaktadır. Tüm bu avantajlardan yararlanmak için şirkete bağlı olan yarı özerk ve yeni bir iş kurulması da mümkün olmaktadır.
Ekonomik Entegrasyon Nedir?
Ekonomik entegrasyn, birçok farklı ekonomik bütünleşme faaliyetini kapsayan genel bir tabirdir. Ana amaç, uluslararası ticari faaliyetleri engelleyen kısıtlamaların ortadan kaldırılması ve bu sayede kazancın artırılmasıdır. Aynı zamanda iktisadi büyümenin sağlanabilmesi için ekonomik bütünleşmenin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar için ticari hareketlere engel olan durumlara serbestlik kazandırılması ve karşılıklı olarak uyumun sağlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Uluslararası ekonomik entegrasyon çalışmaları için politik entegrasyonun da sağlanması gerekmektedir.
Sürekli Entegrasyon Nedir?
Sürekli entgrasyon, günümüzde en sık kullanılan yazılım geliştirme modelidir. Bu model dahilinde tüm yazılımcılar, geliştirdikleri çalışmaları ortak bir platform üzerinden paylaşmaktadır. Paylaşılan kopyalar, yapılan her geliştirmenin ardından güncellenmektedir. Gün içerisinde birkaç kez bu modelin uygulanması, sürekli bir şekilde gelişmenin en önemli adımıdır. Paylaşılan yeniliklerin birden fazla kişi tarafından test edilmesi ve düzeltilmesini önlemek amacıyla uygulanan uyarı sistemleri ise, sürekli entegrasyon yazılımları ile mümkün olmaktadır. Bu yazılımlar, hatayı yapan kullanıcıya bilgi iletme yetkisine de sahiptir. Tüm bu çalışma modeli sayesinde işletmelerde yaşanması muhtemel olan karışıklıklar ve vakit kayıplarını önlemek mümkün olmaktadır.
entegrasyon sistemi
Veri Entegrasyonu Nedir?
İşletmeler, birçok farklı kaynaktan sağlanan çok sayıda önemli veriye sahip olmaktadır. Veri entegrasyonu çalışmaları ile çeşitli kaynaklardan sağlanan bu veriler, yazılımlardan sağlanan veriler ile birleştirilmektedir. Bu sayede veri erişimi yetkisi bulunan kişiler, tüm verilerin birbirleri ile uyumlu bir hal dönüştürüldüğü ve bir araya toplandığı verilere kolayca erişim sağlama fırsatına sahip olmaktadır.
Entegrasyon Numarası Nedir?
Entegrasyon numarası, yaygın olarak entegrasyon kodu olarak da bilinen bir tanımdır. Kurulan entegrasyonel sistemlerinin her biri için farklı numaralandırmalar yapılmaktadır. Bu numaraların sistemler üzerine kaydedilmesi sonucunda ise çalışma modellerinin birbirleri ile uyumlu ve optimize bir şekilde fonksiyonlarını sürdürmeleri mümkün hale gelmektedir.
Entegrasyon Testi Nedir?
İşletmelerde entegrasyonun sağlanabilmesi için kurulan tüm modüllerin birbirleri ile uyumlu ve hatasız şekilde çalışmaları gerekmektedir. Bu nedenle sistemleri denemek ve kontrol etmek amacıyla bazı testlerin yapılması gerekmektedir. Bu amaçla uygulanan testlere ise genel olarak entegrasyonel test adı verilmektedir.
EntegrasyonHatası Ne Demek?
Entegrasyon hatası, kurulan donanımlar ya da yazılım üzerinde oluşan sistemsel bir bozukluk anlamına gelmektedir. Bu hata ile karşılaşıldığı zaman, çalışma modellerinin birbirleri ile optimize şekilde işlevlerini sürdüremedikleri anlaşılmaktadır. Hatanın nerede olduğu ise, hata kodu ile belirtilmektedir. Kodla ilintili olan sistemin kontrol edilmesi durumunda entegrasyon-hatasının da çözülmesi mümkün olmaktadır.
Entegrasyon Firmaları
İşletmelerde farklı entegrasyon türlerini kurmak ve çalışır hale getirmek için alanında hizmet sunan işletmeler, entegrasyon firmaları olarak tanımlanmaktadır. Doğru firma seçimi; işletmenin tecrübesi, inovasyon ilkeleri, memnun müşteri oranı ve referanslarına bağlı olarak belirlenmelidir. Cormind ailesi, kurulduğu günden itibaren benimsediği çalışma ilkeleri ile rakiplerinden her zaman bir adım önde olmayı başarmaktadır. Aynı zamanda müşteri memnuniyeti ilkeleri ve çözüm odaklı yaklaşımı ile işletmelerin her zaman en iyi dostu olmayı da başarılı bir şekilde gerçekleştirmektedir.